NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ
مَنْصُورٍ
حَدَّثَنَا
إِسْمَعِيلُ
بْنُ
عَيَّاشٍ
عَنْ صَفْوَانَ
بْنِ عَمْرٍو
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ
جُبَيْرِ
بْنِ
نُفَيْرٍ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ عَوْفِ
بْنِ مَالِكٍ
الْأَشْجَعِيِّ
وَخَالِدِ
بْنِ الْوَلِيدِ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَضَى
بِالسَّلَبِ
لِلْقَاتِلِ
وَلَمْ
يُخَمِّسْ
السَّلَبَ
Avf b. Malik el-Eşcaî
ile Halid b. Velid'den rivayet edildiğine göre,
Rasûlullah (s.a.v.)
(maktulün) eşya (sı) nın (tümüyle onu) öldürene ait olduğuna ve bu eşyanın
(beşte birinin hazineye konması için) beştebirinin ayrılmayacağına
hükmetmiştir.
İzah:
Ahmed b. Hanbel, IV,
90; VI, 26.
Bilindiği gibi seleb;
bir kimsenin üzerindeki elbisesi, silahı, parası ve bindiği hayvan ile bunun
üzerindeki eşyasıdır.[Hukuk-u İslamiyye Kamusu, Bilmen Ömer Nasuhi, III, 350.]
Mevzumuzla ilgili bu
hadis-i şerif, savaş esnasında bir kafiri öldüren mücahidin bu kafirin
selebinin tümüne malik olacağını ve diğer ganimetlerden Allah'a peygambere
yakın akrabalara, öksüzlere, muhtaçlara ve yolculara verilmek üzere ayrılan
beştebir hissenin[bk. Enfâl 41] selebden ayrılması gerekmediğini selebin olduğu
gibi onun sahibini Öldüren mücahide verilmesi icabettiğini ifade etmekte ve
dolayısıyla "Seleb bölünmeden olduğu gibi mücahide verilir" diyen
Hanefi âlimlerinin görüşünü teyid etmektedir. Çünkü Hanefi ulemasının görüşüne
göre; bir kumandanın "Her mücahid harp sahasında Öldüreceği düşmanın
selebine nail olsun" diye, askerleri harbe teşvik etmesi caizdir. Böyle
bir emre uyarak düşman askerini öldüren bir mücahid, onun sele-binden sayılan
mallarının tümüne sahip olur. Buna diğer gaziler iştirak edemezler."
Ancak daha önce de
açıkladığımız gibi , Maliki ve Hanefi ulemasına göre; mücahidin bu selebi
hakkedebilmesi için kumandanın harp bitmeden önce herkesin ele geçirdiği
selefin kendisine ait olacağını ilan etmesi gerekir. İmam-ı Malik'e göre;
Devlet reisi isterse bu selebin tümünü mücahide verir, dilerse beşte birini
beytü'l mal için alır. Kadı İsmail de bu görüştedir. İshak'tan rivayet edilen
görüşe göre; eğer seleb çok ise devlet reisi beşte birini alabilir. Mekhûl ile
es-Sevriye göre devlet reisi mutlak surette beşte birini alır. Bu hususda İmam
Şafiî'den iki görüş rivayet edilmiştir. Seleb'in beşte birinin bölüneceğini
söyleyenler, "Biliniz ki ganimet olarak aldığınız şeylerin beştebiri
Allah'a, peygambere, yakın akrabalara, öksüzlere, muhtaçlara ve yolculara
aHtir."[Enfâl 41] ayetinin genel hükmüne dayanmışlardır.[bk. Şevkânî
Neylii'l-Evtâr, VII, 299.] Bezlül Mechûd yazarının açıklamasına göre İmam
Ahmed'e ve İmam Şafii'nin meşhur olan görüşüne göre de, selebden beytü'1-mal
için beşte bir hisse bölünemez. İmam Malik'e göre ise, mücahidin hak ettiği
seleb, aslında ganimetten olmayıp humustan verildiğinden ondan ayrıca bir
humus ayırmak gerekmez.[Bezlü'l-Mechûd, XII, 313.]
Şurasını da belirtmek
isteriz ki; Avn'el-Ma'bûd yazarının ifadesine göre; bu hadis-i şerifin
senedinde İsmail b. Ayyaş bulunmaktadır. Bu ravi; hadis âlimleri tarafından
tenkid edilmiştir. Bu hadis senedi cihetiyle cerh edilmiştir.